Sonsuzluğun Penceresinde: Şiirden Şarkıya Dönenler 1 / Gülsüm Çelik

Büyük bir beğeniyle dinlediğimiz bazı şarkıların sözlerinin peşine düştüğümüzde yolumuzun mutlaka bir şiire çıkması rastlantı değildir. Edgar Alan Poe “Şiir ebediliğe açılmış bir penceredir,” der. Şarkı sözlerinde yeniden kendini gösteren mısralar sonsuzluk penceresinin önünde duran ince bir perde gibi rüzgarla salınıp durur adeta.

Bu yazıda peşine düşeceğimiz rüzgâr, şiirdeki o sonsuz çağrışım imkanının başka bir sanatçının imge dünyasında çarptığı yerde doğanlara götürecek bizi.

Abdurrahim Karakoç’un “Aydınlık” isimli şiiri Eşref Ziya tarafından “Bir Sabah Gelecek Kardan Aydınlık” olarak yorumlanıyor.

“Gergin uykulardan, kör gecelerden
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.
Sonra düğüm düğüm bilmecelerden
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.

Gökten yağmur yağmur yağacak renkler
Daha hoş kokacak otlar, çiçekler
Ardından bitmeyen mutlu gerçekler
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.”

Yine Abdurrahim Karakoç’un meşhur “Mihriban” şiirini onun kadar meşhur olan yorumuna Musa Eroğlu kavuşuyor.

“Sarı saçlarına deli gönlümü

Bağlamışım, çözülmüyor Mihriban, Mihriban

Ayrılıktan zor belleme ölümü, ölümü

Görmeyince sezilmiyor Mihriban, Mihriban, Mihriban

Ayrılıktan zor belleme ölümü, ölümü

Görmeyince sezilmiyor Mihriban, Mihriban, Mihriban”

Ahmet Arif’in “İçerde” şiirini Manuş Baba “Haberin Var mı?” olarak yorumluyor.

“Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mı?
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin…”

Ataol Behramoğlu’nun “Bu Aşk Burada Biter” şiiri Kumdan Kaleler tarafından aynı isimle yorumlanıyor.

“Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim

Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver

Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim

Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider”

Attilâ İlhan’ın “Ağustos Çıkmazı” şiiri Yaşar tarafından “Beni Koyup Gitme” olarak yorumlanıyor.

“Beni koyup koyup gitme, n’olursun

Durduğun yerde dur

Kendini martılarla bir tutma

Senin kanatların yok

Düşersin yorulursun

Beni koyup koyup gitme, n’olursun”

Yine Attilâ İlhan’ın “Sultan-ı Yegâh” şiiri aynı isimle Mor ve Ötesi grubu tarafından yorumlanıyor.

“Şamdanları donanınca eski zaman sevdalarının

başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın

nemli yumuşaklığı tende denizden gelen âhın

gizemli kanatları ruhta ölüm karanlığının

başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın”

Cahit Külebi’inin “Hikaye” şiiri Cem Karaca tarafından aynı isimle yorumlanıyor.

“Senin dudakların pembe

Ellerin beyaz,

Al tut ellerimi bebek

Tut biraz!

Benim doğduğum köylerde

Ceviz ağaçları yoktu,

Ben bu yüzden serinliğe hasretim

Okşa biraz!”

Cemal Süreya’nın “Sayım” şiiri Sezen Aksu tarafından aynı isimle yorumlanıyor.

“Ayışığında oturduk

Bileğinden öptüm seni

Sonra ayakta öptüm

Dudağından öptüm seni

Kapı aralığında öptüm

Soluğundan öptüm seni”

Cemal Süreya’nın “Ülke”, “Aslan Heykelleri”, “Uçurumda Açan”, “Bu Bizimki” ve “Dikkat Okul Var” şiirlerinden mısralar derleyip Mazhar Alanson “Hüznün Kuşları” şarkının sözlerini oluşturuyor.

“Ben bütün hüzünleri denemişim kendimde

Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını

Bir bir denemişim bütün kelimeleri

Yeni sözler buldum seni görmeyeli”

Didem Madak’ın “Paragraf Başı” isimli şiiri Hüsnü Arkan ve Yasemin Göksu tarafından “Beni Anla” olarak yorumlanıyor.

“Yalnız bırakma beni bu paragrafın başında

Bu boşluğu bir masal doldurmaz

Kanalizasyondan fırlar bir cadı,

Başını engizisyona çarpar.

Ölürüz belki ikimiz de ucuz bir aşk romanının sonunda.…”

Gülten Akın’ın “Deli Kızın Türküsü” isimli şiiri Sezen Aksu tarafından aynı isimle yorumlanıyor.

“Sana büyük caddelerin birinde rastlasam

Elimi uzatsam tutsam götürsem

Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak

Anlasan

Elimi uzatsam tutamasam

Olanca sevgimi yalnızlığımı

Düşünsem hayır düşünmesem

Senin hiç haberin olmasa

Senin hiç haberin olmaz ki

Başlar biter kendi kendine o türkü”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerikte Kopyalama Yasaktır. ©️ Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
  • No products in the cart.
Sohbeti aç
Canlı Destek