Tepegöz/ Rümeysa Gökçe

Netyazı Dünya Öykü Günü kapsamında yeni bir etkinlik düzenledi. Takipçilerimizden aşağıda verdiğimiz öyküyü hayal güçlerini kullanarak tamamlamalarını istedik. En çok beğenilen üç öyküyü sitemizde yayınlayarak katılımcılarımız için tatlı bir hatıraya dönüştürdük.

Keyifli Okumalar…

Tıpkı rorschach testindeki mürekkep lekelerinin, kişinin yaşamındaki lekelerden hareketle bir şeylere yorulması gibi yaşlı adamın klinik tutumunda şoktan ya da sükûnetten başka bir şeye yorulacak bir iz yoktu. Dahası onun deli olduğuna karar vermek suçlu olduğuna karar vermekten daha kolay ya da insaflı değildi. Hem birinin deli ya da suçlu olduğuna nasıl karar verilirdi diye sorguladı. Deliller diye düşündü o zaman… Bütün odaya ve odadakilere hâkimiyetiyle yaşlı adamın açığını arayan kameranın çektiği fotoğraflar deliliğe bir delil olabilir miydi ki? Bu düşünceye ikna olmayan gözetmen kendini zorlayarak sordu “Burada ne görüyorsunuz?”

Boşluğu delen bakışlardan bir yanıt alamadığında, yıllanmış bir gözetmen olarak anlamam gerekirdi diye düşündü ve “Anlarım tabii ya!”  diye mırıldandı, sanki gizli bir topluluğu paylaşırmışçasına. Yaşlı adamın zemini delen bakışlarından hareketle anlamamış olabileceği ihtimalini savuşturmak adına bu ikilemin kesiştiği noktada vicdanını rahatlatmaya yarayacak bir şey aradı ve buldu; yaşlı adamın ömrü kalsa dahi iki kararın sonunda da -tımarhane yahut cezaevi- damgalanacaktı. Hangisinin daha ağır bir iz bırakabileceği fikrinin aklını çelmesine izin vermeden düşünceler zincirine bir ilmek daha attı. Deliler ve suçlular benzer hükümlerdeki faillerdir diye karara vardı. İşte o zaman bir hâkim gibi hissetti ve sırıttı; ‘‘hâkimler ve psikologlar ne kadar benzerler’’.

Başkanı öldüren yaşlı adamın motivasyonu her ne idiyse siyaset üstü bir güdü olmalıydı diye düşündü. Ve yineledi “Burada ne görüyorsunuz?” Cevap gelmeyeceğini hissederek, bir yanıyla umarak, mürekkep lekelerini kendince ya da kendindeki bir şeylere yormak için boşluğu delen bakışlarını dar yatağın başlığına sabitledi. Kendine ayırdığı bu kısa ama katmanlı zamanı dert edecekken deli tanısı koyabilen bir statüde olduğunu anımsayarak onu da gözleyen kamera ve karşındaki olası suçluya aldırmadı.

Gözlerini kapattığı gibi mürekkep lekelerinden bir piramit canlandı bakışlarının ardında. Söz gelimi gelişmekte olan bir ülkenin tabakalaşma piramiti olsun, en altına yaşlı adamı sıraladı. Tam en üst tabakaya, başkanın olduğu yere, gözlerini hizalayacakken ortalarda bir yerde kendi imgesi belirdi “Deli tanısı koyacak bir statüde” diye hayıflandı. Derin bakışlarına gurur aşılayarak bakışları yere dikili adamın göz hizasına mürekkep lekeli resmi daldırdı. Ve yineledi “Burada ne görüyorsunuz?” Boşluğu delen bakışlarına kaynayan bu lekeden kaçınmaya çalışan adamın gözü bütün sürece tanıklık eden tavandaki kameraya takıldı. Başkanı öldürdüğü günden bu yana sorulan bütün sorulara bir cevap olacağı hissiyatıyla, başına geleceklerden korkarak ancak az önce kendini aklayacak olan gördüğü şeyin doğruluğundan emin bir tavırla paylaştı “Başkan yaşıyor”.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerikte Kopyalama Yasaktır. ©️ Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
  • No products in the cart.
Sohbeti aç
Canlı Destek