Yaşlı Adam / Merve Oğur

Netyazı Dünya Öykü Günü kapsamında yeni bir etkinlik düzenledi. Takipçilerimizden aşağıda verdiğimiz öyküyü hayal güçlerini kullanarak tamamlamalarını istedik. En çok beğenilen üç öyküyü sitemizde yayınlayarak katılımcılarımız için tatlı bir hatıraya dönüştürdük.

Keyifli Okumalar…

… Yaşlı adam, dar yatağın kenarında oturur, avuçları dizlerinin üzerine dayalı, başı öne eğik, sabit bakışları yere dikilidir. Tavana bir kamera yerleştirildiğinden habersizdir. Objektifin kapağı, dünyanın dönüş hareketini izleyerek sessizce çalışır, saniyede bir tıklayarak seksen sekiz bin dört yüz sabit fotoğraf çeker. Yaşlı adamın gözetlendiğinden haberi olsa, bu yine de hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Aklı başka yerdedir, yakasına yapışan uğursuz sorunun cevabını ararken, kafasında ürettiği hayaletimsi görüntülere saplanıp kalmıştır.

Kimdir? Burada ne arıyor? Ne zamandan beri buradadır ve daha ne kadar kalacak? Şansımız varsa zaman hepsini gösterecek. Şimdilik bize düşen, bu resimleri olanca dikkatimizle incelemek ve zamanı gelmeden karar vermekten kaçınmak.

Zamanı geçmiş bir saç sakal tıraşı , üç yerinden yama yapılmış keten pantolonu üzerine çekilmiş çorapları ve lastik ayakkabıları… üzerinde açık renkli bir gömlek kolları çemirli… Yaşadığı kırsal araziyi düşününce fevkelade temiz ve uyumlu. Kaç yaşında? 70 mi 75 mi? Saçları kar beyaz, gözlüklüklü, alnı geniş, yüzü yuvarlak ve pek bir sevimli… Elleri bir yanlışa ortak olamayacak kadar güzel. Keşke konuşabilselerdi. Dili, ya bizar olmuş ya da kötü yola düşüp kalp kırmış. Susmak hapishanesine kapatılalı çok olmuş besbelli. Yoksa kim susabilir saatler ölüme koşup giderken. Burnuna alıp ağzından verdiği nefesi duyulmasa yaşadığını kontrol etmek için büyük bir merak uyandırdığını itiraf etmek gerekir. Böyle bir adamın ne işi olur çoluk çocukla diye düşünmeden edemez insan. Monitörün önünde ekrana kilitlenmiş bir memur yaşlı adamın yüzünü okumaya çalışıyor.

Yaptı mı yapmadı mı? Karakol tüm birimleri ile bunun cevabını arıyor. Çaycı Şefik “Kesin o yapmıştır böyle saf görünen ne seri katiller gördüm ben.” diyor. Bilmem kaç sezondur yayındaki diziyi izlememiş de yaşamış sanki, ama bozmuyor kimse. Gençleri bulan polis memurları da işin takibinde. Gençlerin annelerine ne diyecekler yoksa. “Koruyamadık çocukları!” diyor yaşça büyük olan. “Ne canisi bitiyor memleketin, ne delisi” diye küfür savuruyor bir başkası. Olay yeri inceleme raporu, adli tıp kurumu ölüm raporu derken olay çözülecektir. Ama Yaşlı adam çözümlenecek başka bir mesele olarak zihinleri dolduruyor. Birinci derecede olayın şüphelisi. Ama o yaklaşık iki saat süren sorguda tüm polisleri pes ettirdi. Tam ağzını açacak oluyor konuşacak diyorsunuz yüzüne kan hücum ediyor, kızarıyor, göğsü şişiyor ve güçlükle aldığı nefesinden boğuk bir ses adeta inleme geliyor. Sonra büyük bir genişleme oluyor yüzünde. Konuşmuş da siz kaçırmışsınız zannediyorsunuz. Ama gelin görün ki konuştukları kulağa pek anlamlı gelmiyor. Komiser yaşlı adamın araştırılması yakınlarının bulunup getirilmesi için ekip gönderiyor.  Aslında istediği tek şey adamın konuşması ve bugünlük işlerinin bitmesi.

Kendi için günün normal seyrinde geçmesinin biricik şartı bu.  Evet dört gencin ölümü kulağa hiç hoş gelmiyor ama işi bu. Ve her eş ve baba gibi mesai bitiminde sıcak yuvasına dönmenin hayalini kuruyor. Monitörden takip ettiği bu yaşlı adam bunu yapmış olamaz. Evet meslek hayatı boyunca bazı suçluların hasta yahut madde etkisinde olduğunu tecrübe etmişti. Yaşlı adam Şizofreni olabilir pekala, ya da alzaymır. Bu tür hastalar hayali düşmanlar arkadaşlar görmektedir. Kaygı bozukluğu yaşar ve kendilerini korumak  isterler. Peki ya karşısındaki yaşlı adam bunlardan biri mi? Hayır yapmamıştır ya da kesin yapmıştır derse neyi değiştirecek. Dört genci ne öldürdü. Bu adamın arazisinde ne işleri vardı. Hayatta tesadüfler değil tevafuklar vardır. Belki de bu yaşlı adamı o dört genç öldürmüştür. Gencin cenazesi yarınların omuzlarında taşınır, kabrine toprak değil hayalleri, duaları, annesinin yüreği atılır. Bunu da ancak Arifler görür.

-Komiserim İbrahim’miş adamın adı. Koreli diyorlarmış.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerikte Kopyalama Yasaktır. ©️ Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
  • No products in the cart.
Sohbeti aç
Canlı Destek