Kur’an-ı Kerim’de adı Hz. Süleyman ile birlikte anılan Hüdhüd Kuşu başında bulunan sorguç şeklindeki renkli tüylerle bilinir. Yalnız İslam literatüründe değil Yunan ve Roma metinlerinde de kendisinden bahsedilen Hüdhüd Kuşu’nu Hatice Şahin sizler için araştırdı. Keyifli okumalar dileriz…
Hüdhüd; İbibik, Çavuşkuşu, Taraklı, Mürg-i Süleyman adı ile de bilinir. Eşine çok bağlıdır, eşi ölünce yeni bir eş aramaz. Anne babasına karşı çok hürmetkârdır, yaşlandıklarında onların yiyeceklerini temin eder. Annesi öldüğünde uygun bir yer buluncaya kadar onu başında taşır. İslami gelenekte başındaki tepeliğin anne-babasına karşı olan bu hürmetkârlığı sonucu verildiği inancı görülür.
Eski İran efsanelerinde, ayna karşısında taranan yarı çıplak, genç bir kadının, içeri giren erkekten utandığı için kuşa dönüştüğü ve tarağının başında kaldığına inanılır. Bu yüzden Tarak başlı da denir.
Kendisine kuşdilinin öğretildiği ifade edilen Süleyman Peygambere, Saba Melikesi Belkıs hakkında haber getiren ve Süleyman’ın irşad mektubunu Belkıs’a ulaştıran kuş olarak anılmaktadır. Çok uzaklardaki suyu görebilen Hüdhüd, Süleyman Peygambere ve ordusuna kılavuzluk etmiştir. Hüdhüdün ‘hüd hüd’ şeklinde ötmesi gizli şeyleri göstermek için “orada orada” demesinden ibaret olduğu da rivayet edilir. Rüyada bu kuşun görülmesi suya kavuşma, sıkıntıdan kurtulma, uzaktan haber alma, misafir gelmesi, emniyette olmak şeklinde yorumlanmıştır.

Hüdhüd, Feridüddin Attar’ın Mantıku’t-Tayr adlı eserinde mürşid-i kamili simgeleyen rehber kuştur. Bu esere göre, kendilerine padişah arayan kuşlar içlerinde en bilge görülen Hüdhüd’ü lider seçerler. Başında hakikat tacı taşır. Doğu ve İslam hikayelerinde Hüdhüd gerçeği görmesi ve haberci olması sebebiyle mürşit kuş olarak gösterilir.
