Süheyl Ünver’den Mektup/ Editör

Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver zamanının hazerfeniydi. On parmağında on marifet vardı ve uğraştığı her bir alanın hakkını veriyor, hiçbirinin boynunu bükük bırakmıyordu.

Allah’ın kullarına ikram ettiği zaman nimetini en iyi değerlendiren insanlardan biriydi Süheyl Ünver. Ceketinin cebinde sürekli rengarenk kalemler taşır, sohbet arasında suskun geçen boş zamanlarda bile çizim yapmaya başlardı.

Onun avantaja dönüştürdüğü zaman dilimlerinden biri de her gün bindiği Kadıköy vapurundaki süreydi. İşte bu kısacık dakikaları birbirine ekleyerek, iki hafta uğraştı ve ortaya bir lale motifi çıkardı. Sene 1961’di…

Bu sadece bir lale motifi değildi aslında. Çok yakın dostu Uğur Derman Beyefendi’ye yazılmış bir mektuptu. Kaç insan Uğur Derman Beyefendi kadar bahtiyar olur şu dünyada!

Fakat gönlüne bir şüphe düştü Süheyl Ünver’in ve mektubun sonuna şöyle bir not ilave etme ihtiyacı hissetti:

“Aziz dostum, sen gel bunu kimseye gösterme. Ne güzel akıl etmiş demezler, Allah akıl versin, diye hasetlerini söylerler. Onları günaha sokarız, akılsızlıkla itham ederler.”

1 Comment

  1. Nadir insanlara özel, nakış nakış işlenen bir hayat ve bu hayattan zuhur eden güzellikler.. Yürek parıltısı ?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerikte Kopyalama Yasaktır. ©️ Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
  • No products in the cart.
Sohbeti aç
Canlı Destek