Kedinin Çizmesi/Ahsen Dalca Korkutan

Bir masal sadece masal değildir fikrinden hareketle Ahsen Dalca Çizmeli Kedi masalını masaya yatırıyor.

Hikâye anlatıcıları tarafından, insanların hoşça vakit geçirebilmesi için dilden dile aktarılan masallar, doğduğu yere ait özellikler taşıyan, o zamana ait sosyokültürel bilgileri bulunan, dinleyicilere ders verme amacı güden anlatılardır. Bir kültürden başka kültüre aktarıldıkça da zenginleşmiştir. Her ne kadar içerisinde gerçekleşmesi mümkün olmayan havadisler barındırsa da, yaşamın tam içindendir.

Çocukların, büyükler için anlatılan masalları sahiplenmesi hangi tarihe dayanır bilinmez ama ilk yazılı hale getirilen çocuk masalları kitabı 1697’de Charles Pearault’a aittir. İçerisinde Kül Kedisi, Parmak Çocuk, Mavi Sakal, Kırmızı Başlıklı Kız, Çizmeli Kedi ve Uyuyan Güzel masalları bulunmaktadır. Ülkemizdeyse ilk çocuk kitapları Tanzimat Dönemi’nde çıkmıştır. Yakın tarihe kadar, yayımlanan eserlerin, ne pedagojiye ne de çocuk edebiyatına uygunluğu mevzu edilmiştir. Zira bu iki kavram 20.yüzyılda gelişecek, zamanı geldiğindeyse fazla ilerleme gösteremeyecektir. Dünya klasik masallarından bazılarının pek çok taze beyinde hasarlar bırakabileceği, ileride hasarın başka neticeler doğurabileceği konuşulmaya başlanalı, şurada sadece birkaç on yıl öncesine dayanır.

Küçükken ne zaman “Çizmeli Kedi” kitabını görsem okumamak için direnirdim. Kedi fobimden değildi bu. Kitabın kapağındaki siyah çizmeleriyle ve şapkasıyla şık olmaya çalışan kedinin kurnaz bakışları sevimli gelmezdi. Ayağına bir çift siyah çizme geçirerek insan gibi davranmayı başaran kedinin hikâyesinden bahsedelim biraz.

Yoksul bir adama, babasından kalan yegâne mirastır kedi, hayal kırıklığıdır sahibi için. Sırf kendini kabul ettirmek adına, sahibinin, kralın gözüne girmesini sağlayacak birçok ali cengiz oyunu sergiler kedi. Önce bir tavşan yuvasının yanına gider, çantasına bira, tahıl ve ot koyduktan sonra ölü taklidi yapar. Bir süre sonra tavşan tahılları yemek için çantaya girince kedi onu avlayıp, kralın huzuruna götür ve krala, efendisi Carabas markizinin beraberindeki tavşanı hediye gönderdiğini bildirir. Kral armağandan dolayı teşekkür edince kedi bu sefer bir buğday tarlasına saklanarak bir çift keklik yakalar ve yine sözde Carabas markizi adına, krala hediye eder. Kralın kızıyla nehir kenarında gezi yapacağını duyduğunda genç sahibine hemen nehre giderek banyo yapmasını öğütler. Kralın arabası adamın yıkandığı yerden geçerken, kedi, arabanın önüne atlayarak efendisinin nehirde boğulmak üzere olduğunu söyler ve yardım ister, kıyafetleri de haydutları tarafından çalındığı yalanını uydurmuştur. Çok hırslı olması, sahtekârlığa başvurmasına sebep olur. Masalda kurnazlıklarla sahibine uydurma bir imaj oluşturur. Bitmez, imaj sahici olsun diye çalar, aldatır. Bir cinayet işlemek masallarda uygun olmayacağı için mülküne konmayı düşündüğü devi fareye dönüştürüp, yuttuğu ifade edilir. Sahibi zengin olunca, kralın kızı durur mu, hemen âşık olur adama ve kedi dahil herkes sonsuza dek mutlu yaşarlar. Mesaj, sahtekârlığın başarısıdır.

Masalda sonsuz mutluluğu vaat etmeden önce bir sürü hoş olmayan durum yaşanmış olmakla birlikte hepsi birer başarı öğüdü gibi sunulmuştur; her zengine aşık olabilmek, sahici olmayan imajla insanların gözüne girmek, cana kıyarak başkasının hakkına sahip olmak gibi. Bunların üstüne kurulan ebedi mutluluk, çocukların zihinlerine gizlice yerleşip henüz bilmediğimiz ve ileride ortaya çıkabilecek riskleri doğurabilir.

 Anasınıfı öğretmenlerinin masalların çocukların gelişimleri üzerindeki etkileri ile ilgili görüşlerinin incelenmesi amacıyla yapılan bir araştırmadan elde edilen sonuçları sizlerle paylaşmak isterim. Öğretmenlerin masalın tamamına ilişkin görüşlerinin farklı olduğu, masal anlatma biçimlerinin ve nedenlerinin benzerlik gösterdiği, çocukların masalların çeşitli özelliklerinden etkilendikleri ve bunda cinsiyet faktörünün etkili olduğu, masalların çocukların gelişimi için önemli olduğu ve ebeveynlerin çocuklarına yaşlarına uygun masallar anlatmalarının yararlı olduğudur.(2009/Yard. Doç. Dr. Mustafa Şahin)

Bu araştırmadan da anlaşıldığı üzere masallarla büyüyen nesil, iyi olarak gösterilen tüm kahramanların kostümleriyle doğum günü pastasını üflemez sadece. Çocukların büyüme aşamasında onların ellerinden tutarlar. Bir gerçeğin, bir hayalin içinde gezinirken aradaki farkı idrak etmeye de başlarlar aynı zamanda. Karşılarında canlı kanlı duran hayaller, kendi dünyalarının ilk ve en doğru tecrübeleridir. Bu önemli değerin, üzerinin çizik dahi olmaması gerekirken- bu kadar mühimken- tam ortasına balta yemiş olması çocuklara düşünülmeden yapılan en büyük zararlardan biridir. Ayağına çizme geçirilen bir kedinin kahramanlık adı altında şiddet, sahtekârlık, yalanla göze girme, aldatarak servete ulaşma gibi başvurduğu kötü örnekleri çocukların hiç tecrübe edinmemesi kanaatindeyim. Onların hem taklit yeteneği çok güçlüdür hem de çocuklar olumlu ve olumsuz davranışları ayırt edemezler. Bu masalın artık çocuk masalı olarak kabul edilmemesi, hatta diğer sakıncalı öğretiler barındıran dünya klasik masallarının da gözden geçirilmesi, çocuk edebiyatına önemli bir dokunuş sağlar.

“Hikâyelerde yer alan hayvanlar çocuklara eğlenceli bir dille doğruları öğretmeye çalışmaktadır. Bazı masallarda yer alan bazı sahneler çocukların masaldaki gibi düşünmesine neden olabilir. Bu durum doğal olarak çocuk ve hayvan açısından çok tehlikeli sonuçlara neden olabilmektedir (Gündüz, 1974).”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerikte Kopyalama Yasaktır. ©️ Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
  • No products in the cart.
Sohbeti aç
Canlı Destek