Soğuk kış mevsiminde dizlerimizde battaniye, bir elimizde kahve diğerinde kitap ile sıcak bir huzura kavuşabileceğimiz günlerdeyiz. İçinde bulunduğumuz zamanı yeniden harekete geçmek için bir teneffüs olarak düşünürsek bu duraklama esnasında zihnimizi yenileyecek kitaplar seçmemiz isabetli olacaktır.
Eslem Koşucu soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak, hayatınıza yön verecek 5 kitabı netyazı için yazdı.
Sizler de yazının altına yorum kısmında kendi listenizi paylaşabilirsiniz.
DİRİLİŞ MUŞTUSU / SEZAİ KARAKOÇ
Kış mevsimi nasıl ki tabiattaki birçok şeyin yeniden dirilmesi ve harekete geçmesi için bir durak ise bu kitap da içimizdeki kışa dönmüş tükenmişliklerimizi, ruhumuzdaki kapalı kapıları yeniden dirilişe kavuşturuyor. Bu dirilişe sahip olacak kişinin vasıflarını, kendimizden ümidi kesmemenin yollarını anlatıyor Sezai Karakoç, hem dipdiri hem de incecik üslubuyla. Kalbini heyecan ve umutla eyleme hazırlamak isteyenleri bu kış, bahara hazırlık için ‘’Diriliş Muştusu’’ kitabını okumaya davet ediyoruz.
‘’Ahiretin dünyamıza yeniden doğuşu: Diriliş muştusu budur. Sabah gün doğarken, çiçekler üstlerinde çiğ taneleri doğanın genel türküsüne katılırken, bu yeni doğumun neşe ve sevinciyle aydınlanacak ve tazeleneceklerdir’’
RIZA BAHÇESİ / RABİA SEMİZ
On sekiz yaşında yaşadığı bir kaza ile boynundan aşağısı felç kalan Züleyha hanımın zahiren kışa dönen hayatında her an baharı dipdiri tutmasının sıcaklığını hissedeceğiniz bir kitap Rıza Bahçesi. İlk andan bu güne dek bir kez bile şikayet etmeyen aksine bu hastalığı bir nimet olarak gören Züleyha hanımın sözlerinin kalbinizi ısıttığını hissedeceksiniz. Yaşamındaki engellere rağmen kışa karşı baharın sükunetiyle nasıl böyle kar gibi, hem yumuşacık hem de sıcacık olunur sorusunun cevaplarını buluyoruz Rabia Semiz hanımın içten anlatımında. Naz makamından dökülen cümleleri kâh ılık gözyaşları ile kâh hayranlık dolu bir tebessümle okuyacaksınız.
‘’Rabbim kuluna öyle sürprizler verir ki neyin şer neyin hayır olduğunu anlayamazsınız. Bütün hayatım boyunca anladığım tek şey oldu. ‘Ya Rabbi Sen Varsın, Sen Varsın’. Aslında daha önceki dönemlerde de böyleydi ama hastane hayatında Rabbimle daha doyumsuz, daha lezzetli bir kavuşma nasip oldu. Çünkü hayatımda her şey çekildi, sadece Rabbimle baş başa kaldım.’’
YAVAŞLA / KEMAL SAYAR
Kış günlerinin kapalı havaları bizi yavaşlatıp rehavete sürüklerken gönlümüzü dinginleştirecek olan yavaşlamanın, her anımızın kıymetini bilerek en iyi şekilde değerlendirmekten geçtiğini fark edebiliriz. Sürekli hızlı olmamız gerektiği baskısı içindeyiz. Bu dayatma ile anlarımızı alelacele, bir işin içinde bin bir telaşla geçirirken hislerimizden de uzaklaşıyoruz. Kemal Sayar bu kitabıyla bizleri gevşekliğe sürüklemeyecek bir sakinliğin nasıl da sürura ulaştırdığını anlamaya, kaybedilen manevi zenginlikleri bulmaya davet ediyor.
‘’Her şey çok hızlı gerçekleştiğinde’’ diye yazmıştı Kundera, Yavaşlık adlı romanında. ‘’kimse hiçbir şeyden emin olamaz, kendisinden bile.’’ Telaş, hayatı daha da yüzeysel kılar. Hız hayatı eksiltir.’’
RUH BAKIMI – METİN KARABAŞOĞLU
Kış mevsiminde kendi içimize çekileceğimiz, kendimizle kalabileceğimiz zaman aralığı geceler uzadıkça artmış oluyor. Böylece gönül âlemimizi düzene sokmak için de bir imkân doğmuş oluyor. Metin Karabaşoğlu’nun bu kitabı kalbimizi şefkatle sarsarak ruhumuzu tedaviye çağırıyor. Kitaptaki her yeni başlıkta esas hayatın ahiret olduğu vurgusu ile yazar, yoğunlaşmamız gereken esas şeyin beden değil ruh olduğunu hatırlatıyor. Saadet asrından verdiği örneklerle de kış günü evimizde buhurdanlıkta tüten gül yağının kokusunu bırakıyor.
‘’Hakikaten yolcu gibi miydik şu hayat yolculuğunda? Misafir gibi miydi şu dünyadaki duruşumuz? Bize bakan ne derdi bizim için? Bizi gören, şu dünyada bir misafir veya bir yolcu hali mi okurdu halimizde?’’
GÜLİSTAN / SADÎ ŞİRAZÎ
Sadi Şirazi Hz’nin Gülistan adlı eserindeki hikâyeler ve beyitler kış gecelerinde bir kandil gibi kalbimizi ısıtacaktır. Her birinin sonunun hikmete bağlandığı hikâyeler duygularımızı düzenleyecek, olumsuz vasıflarımızı rızasına yarışır hale çevirip dengeleyecektir.
‘’Nabzını bünyeden anlayana gösterirsen
İşte o zaman afiyet ümidi akla uygun olur
Bilmediğini sor çünkü sorma zilleti
Bilginlik izzetine ulaşmada kılavuzun olur’’
