Zehra Yıldırım anime sanatının ustası Hayao Miyazaki’ye ait Küçük Cadı Kiki animesini sizler için değerlendirdi.
Küçük cadı Kiki’nin maceraları, Eiko Kadano’nun romanından uyarlanan Hayao Miyazaki yapımı bir animasyon. 29 Temmuz 1989 tarihinde Japonya’da gösterime girdi ve Miyazaki’ye gişe başarısı getiren ilk animasyon oldu. Ayrıca o yıl Animage Anime Büyük Ödülü’nü kazandı.
Filmin kısa tanıtımı şöyle: Aile geleneklerine göre on üç yaşında ailesinden ayrılıp, kendi ayakları üzerinde durması gereken Cadı Kiki, bir gece çok fazla hazırlık yapmadan yanına kedisi Jiji’yi alarak yola çıkar, okyanus kenarında bir şehre yerleşir. Bu şehre gelen ilk cadı olduğu için dikkat çeker. Bir kargo şirketi kurar, tüm müşterilerinin paketlerini uçarak teslim eder. Bir zeplin kazası ile hayatında bir şeyler değişir.
Kiki’yi diğer animasyonlardan ayıran birkaç unsur var. Bunlar hikâyenin içine ustalıkla yerleştirilen, üzerine dikkatle düşünmezseniz, kaçırabileceğiniz türden ayrıntılar. Kahramanın küçük bir kız olması hikâyeyi daha da güçlendiriyor. Kiki’nin Heidi’ye olan benzerliği de dikkat çekici. Tıpkı Heidi gibi Kiki de çocuksu, hüzünlü, sevimli. Bu sevimlilik nedeniyle ön yargılı davranıp; basit bir hikâyesi olduğunu sanmayın aslında Miyazaki hikâyeye derinlik kazandırıyor böylece animasyonların çocuklar için değil herkese hitap edebilecek güçte olduğunu da gösteriyor. Miyazaki, japon kültüründeki geleneğe bağlılığı animasyon boyunca modern hayat ile gelenek arasında sıkışmanın etkileri üzerinden yeniden anlatıyor.
Kiki’nin helikopter ebeveynler çağında küçük sayılabilecek bir yaşta gurbet ellere gitmesi de üzerine düşünülesi bir diğer husus. Böylece bizlere ebeveyn tutumlarını değerlendirmek üzere ayna tutuyor Miyazaki. Her ebeveyn, çocuğunun problem çözme becerisi kazanmasını arzular ama tek başına bu istek yetmez. Çocukların bu beceriyi edinmeleri için zaman zaman problemle yüzleşmeleri ve yardım almamaları gerekir. Böylece dayanıklılık kapasiteleri artar. On üç yaşındaki Kiki, ebeveynlere çocuklarının karar alma süreçlerine müdahale edip etmediklerini tartma fırsatı, çocuklara da ebeveyn bağımlılığından kurtulup kendisi olma yolunda mücadele cesareti veriyor.
Animasyon ilerledikçe aileden ayrı yaşama ve kendini ispatlama sürecindeki Kiki’nin kaygılarının yeteneğinin tadını çıkarmaktan gün geçtikçe uzaklaşmasına sebep olduğunu görüyoruz. Ondaki yeteneğe uzun meşakkatli yollardan ulaşmaya çalışanların, ona duyduğu hayranlığı bile fark edemez hale geliyor. Üstelik kendindeki cevherin varlığına o kadar alışmıştır ki, bir gün yitirebileceğini aklına dahi getirmiyor. Böylece film, odak noktasındaki kendini ispatlama gayreti ile hepimizin yaşadığı olgunlaşma süreçlerini ve o hallerde kaçırdığımız güzellikleri bizlere hatırlatıyor.
Kiki’nin hem kendi ayakları üstünde durma hem de kahraman olma serüveninde kıyafet seçimi de çok kıymetli. Sade, eski, siyah elbise giyen Kiki’nin akranları ile arasında ciddi bir dış görünüş farkı var ve bu Kiki’yi film boyunca rahatsız ediyor. Hikâyenin sonunda ise, küçük bir kız çocuğunun kendisi gibi giyindiğini görüp; olduğu gibi sevilmenin, kabul görmenin mutluluğunu yaşıyor.
Bir sanatçının eser verirken yaşaması muhtemel olan şeylerden biri eser verme sürecinin sekteye uğramasıdır. Sanatın hangi dalı ile uğraşırsanız uğraşın bir gün eser veremez hale gelebilirsiniz. Bu, yeteneğin geçim haline gelmesinin olağan sonuçlarından biri olarak değerlendirilebilir ama meselenin sadece bu olduğu düşünmek kolaycılık olacaktır. Kiki yeteneğini kaybettiğinde hayatının gerisini böyle yaşamaktan korkar. Ne yapması gerektiğini bilemez. Neyse ki bir sanatçıyla yaptığı sohbet, onu rahatlatır. Ne yapması gerektiğini anlar. Animasyonun bu kısmı sanatın her hangi bir dalı ile uğraşan herkesi ilgilendirip, ilham veriyor.
Miyazaki diğer animelerinde olduğu gibi Kiki’de de hayata dokunan küçük ayrıntılar üzerinden kuruyor filmin omurgasını. Siz de bu küçük ayrıntıları yakalamayı sevenlerdenseniz bu animenin harika bir seçim olacağını söylemeliyim. Hatta aşağıda linkini paylaşacağımız videoyu izleyip Miyazaki’nin dilinden Kiki ve kedi Jiji’yi dinleyebilirsiniz.
1 Comment