Sürrealist Bir Ressam: René Magritte/ Editör

Sürrealizm yada diğer adıyla gerçeküstü sanat deyince akla gelen bir kaç isimden biri René Magritte’dir. Eserleri komedi, korku, tuhaflık ve ilginçlik barındıran ressamın tabloları nasıl ortaya çıkmış öğrenmek misiniz?

Çoğumuzun havada asılı duran şapkalı adamları resmettiği Golconda isimli tablosuyla tanıdığı Magritte, Hainaut bölgesindeki Lessines şehrinde, 1898’de, terzi Lèopold Magritte ve kadın şapkacısı Adeline Magritte’in en küçük çocukları olarak dünyaya gelir. Eserlerinde bolca yer verdiği şapkaların sırrını belki böylece çözmüş oluruz.

-golconda-

12 yaşında resme olan merakıyla çizim derslerine başlayan Magritte’nin hayatı hep böyle iyi gitmez. On dört yaşına geldiğinde annesi Adeline’in Sambre Nehri’ne atlayarak intihar etmesi ressamın hayatında tamiri mümkün olmayan bir yara açar. Henüz küçük bir çocuk olan René, annesinin cesedinin suda yüzmesine, elbisenin örttüğü başına ve cesedin nehirden çıkarılışına şahit olur. 1927-1928 yıllarında resmettiği Les Amants (aşıklar/ the lovers) tablosunu çizmesine bu görüntünün sebep olduğu söylense de Rene Magritte bundan hoşlanmaz ve bu bilgiye itiraz eder.

-the lovers-

1918’e kadar iki sene boyunca Brüksel‘deki Académie Royale des Beaux-Arts’a devam eder. 1913’te tanıştığı Georgette Berger ile 1922 de evlenir. 1926 yılına kadar önce bir duvar kağıdı firmasında ardından afiş ve reklam tasarımcılığı yaparak para kazanır. 1926’da ilk gerçeküstücü resmi olan Kayıp Jokey’i (Le Jockey Perdu) çizer. 1927’de ise ilk sergisini Brüksel’de açar. Bu sergisi hakkında aldığı eleştirileri kaldıramayan Magritte, başarısızlığın getirdiği depresyon sebebiyle Paris‘e taşınır. Paris’te André Breton ile arkadaş olur ve gerçeküstücülerin arasına girer.

-kayıp jokey-

Edward James, ressamı evinde kira ödemeden kalması ve resim yapması için destekler. James, sanatçının iki resminde görülebilir: The Pleasure Principle ve La Reproduction Interdite.

1936’da ABD’de ilk resim sergisini açan Magritte, 1965 ve 1992’de iki sergi daha açar. Londra’da bulunduğu sırada Magritte eşiyle ilgilenmesi için yakın arkadaşı Paul Colinet’i arar. Kendisi de Paris’te aynı dönemlerde ressam  Sheila Legg ile tanışarak ona aşık olur. Georgette ve Paul arasındaki yakınlaşma sebebiyle Georgette boşanmak ister ve ayrılırlar. 1940’da Naziler Brüksel’i işgal etmiştir, Magritte yalnız ve evsiz bir şekilde Fransa’ya geçer. Ardından bu tablo ortaya çıkar. İntihar etmeyi düşünen adamın arkasında bekleyen aslan. Adam belki de sırtını aslana hiç dönmemelidir yada annesi gibi Magritte’de bir nehirde intihar etmelidir.

-homesickness-

Magritte’nin eserleri nesnelerin bilinenin dışındaki anlamlarına yoğunlaşırdı. İmgelerin İhaneti’nde çizdiği pipo resminin altına “bu bir pipo değildir!” notunu düşer çünkü çizdiği bir pipo değil onun görüntüsüdür.

-imgelerin ihaneti-

-hassasiyet bağı-

Pipo, şapka, bulut gibi Magritte’nin eserlerinde kullandığı bir diğer sembolde elmadır. The Son of Man tablosunda takım elbiseli bir adamın yüzünü kapatan yeşil elma ve karanlık sol el hakkında ressam şöyle der:  “Herkes bir şeyler saklar, gizler ve sakladığını görmek isteriz. Bu gizli olana duyulan meraktır ama hiçbir zaman bilemeyiz.”

-insanın oğlu-

Yine onun Dinlenme Odası isimli tablosunda odayı dolduracak kadar büyük bir yeşil elma görülür. Mitolojide kırmızı elma kalp ve tutkuyu yeşil elmaysa akıl ve düşünceyi sembolize eder. dinlenme odasındaki büyük yeşil elmayı sanatçılar dinlenme odasının düşüncelerle ve çelişkilerle dolu olduğu şeklinde yorumlarlar.

-dinlenme odası-

Magritte, 15 Ağustos 1967’de pankreas kanserinden vefat eden ressam Brüksel’deki Schaarbeek Mezarlığı’na gömülür.

-rene magritte-

Eserleriyle var olana yeniden bakmayı mümkün kılan Magritte pek çok insana ve sanatçıya ilham olmuştur. Pek çok filmde de Magritte’ten esinlenilmiş imgelere rastlanabilir. Örneğin bir adamın yüzünün elmayla kapatıldığı Adamın Oğlu isimli çalışması 1992 yapımı Toys (Oyuncaklar), 1999 yapımı The Thomas Crown Affair ve 2004 yapımı Ryan isimli filmlerde alıntılandı. 2004 yılında vizyona giren I Heart Huckabeesde Dustin Hoffman‘ın canlandırdığı Bernard Jaffe karakteri Magritte’ten esinlenilmişti. Ayrıca Ellen Burstyn imzalı 1998 yapımı The Fear of God: 25 Years of “The Exorcist” isimli belgeselde The Exorcist filminin afişinin Magritte’in L’Empire des Lumieres isimli eseri ilham alınarak yaratıldığı öne sürüldü.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerikte Kopyalama Yasaktır. ©️ Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
  • No products in the cart.
Sohbeti aç
Canlı Destek