Japonya’da Lisans Eğitimi Üzerine Nursena Jamal İle Röportaj/ Latife Khatri

Nursena Jamal, Türkiye’den Japonya’ya lisans eğitimi için gitmiş genç bir hanım. Latife Khatri Nursena’ya yurt dışında eğitim, çevre şartları, konaklama ve diğer masraflar hakkında sorular sordu.

Müslüman bir genç hangi konularda rahat eder hangi durumlarda zorlanır bunları merak etti. Japonya’yı bir de öğrenci gözüyle görmenizi istedi.

Kim bilir belki takipçilerimiz arasında başka ülkelerde eğitim almayı düşünenler vardır, fikir olur…

Merhaba, bize biraz kendinden bahsedebilir misin?
-Merhabalar, ismim Nursena. 1998  İstanbul doğumluyum. İlköğretim ve lise eğitimimi Türkiye’de tamamladım. Ardından lisans eğitimim için Japonya’ya geldim. Yaklaşık 3,5 senedir Japonya’nın İbaraki eyaletine bağlı Tsukuba şehrinde yaşıyorum. Okumayı, gezmeyi, fotoğraf çekmeyi ve sanatla ilgilenmeyi üniversite hayatıma ek kendime hobi edindim. Aynı zamanda lisans tezim için Japonya’daki Müslüman toplumu ile ilgili çalışmalarımı sürdürüyorum.

Türkiye ile arasında ki farkları da göz önünde bulundurarak, Japonya’yı tercih etmenin sebebi nedir?

Japonya’ya ilk başvuru nedenlerimden birisi Uzak Doğu’da eğitim deneyimi edinmek istememdi. Japonya eğitim sistemi, yabancı öğrenci alımları, eğitim ücreti ve burs koşulları da bu nedenler arasındaydı. Türkiye’de üniversite başvuru ve alımları bildiğimiz gibi ağırlıklı olarak üniversite sınav sonucuna dayalı oluyor. Japonya’ya başvurularımda mülakat, konuşma becerisi, sosyal başarı, ve deneyimlerim sınav notuma ek önemli etkide bulundu. Bunun yanında Japonya’nın üniversite ücretlerinin Avrupa ve Amerika’ya oranla çok daha düşük olması ve burs imkanlarının çok daha fazla olması Japonya’ya başvurma kararımda büyük rol oynadı. Sonuncu ve önemli başka bir nedense Japonya’nın dünyadaki en güvenli ülkelerden biri olmasıydı.


Japonya’daki eğitim sistemi nasıl?

-Japonya’da eğitim sistemi 6-3-3-4 şeklinde. 9 yılı zorunlu olan bu eğitim, 6 sene ilkokul, 3 sene orta okul, 3 sene lise ve 4 sene üniversite eğitiminden oluşuyor. Japonya müfredatını ve sınav sistemini sağlam kalıplara oturtmuş. Öncelikle öğrencilere grup/takım halinde çalışma becerisi veriliyor, hatta grup içgüdüsü toplumun her alanında mevcut. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra geliştirilmiş bir toplumsal desen diyebiliriz. Ayrıca öğrencilerin ahlaklı, topluma fayda sağlayan ve kurallara uyan bireyler olması eğitimde öncelik. Bu pozitif uygulamaların yanında, bilinenin aksine Japon eğitim sisteminin de kendi içinde olumsuz sonuçları var. Grup odaklı eğitim anlayışı bireysellikten tamamen uzaklaşmış ve öğrencilerin kişisel becerileri, yetenekleri, duyguları kenara itilmiş. Bütün çocukların tek tip olması bekleniyor, bu da farklı olan çocukları sistemin dışında bırakıyor, daha yetenekli ve başarılı olsalar bile. Aynı zamanda sınav odaklı eğitim sistemi bir çoğu öğrencide stres ve kaygıya bağlı psikolojik rahatsızlıklar doğuruyor. Japonya dünyada intihar sıralamalarında önde gelen ülkelerden.

Şuan hangi okula gidiyorsun?

-Tsukuba Universitesi.



Senin gittiğin okulda senden başka Türk öğrenciler var mı?

-Lisans eğitimi almakta olan tek Türk öğrenci benim. Master ve doktora çalışmaları olan birkaç Türk daha var. Bize ek her sene bir yıllık exchange programı için gelen bir iki tane Türk öğrenci oluyor.

Japonya da eğitim almak için burs veren kurumlar var mı? Maddi olanaklar açısından Japonya öğrenci sever bir ülke mi?

-Evet Japonya’da kendi üniversitelerimiz de dahil devlet ve özel olmak üzere bir çok kurum öğrencilere burs imkanı sağlıyor. Japon hükümeti 2009 yılında “Global 30” adı altında Japonya’daki üniversiteleri 30 yıl içerisinde globelleştirmeyi amaçlayan bir proje başlattı. Bu proje dahilinde ülkenin en prestijli ve İngilizce eğitim sunan 13 üniversitesi, yabancı öğrenci alımlarını arttırmak için İngilizce lisans ve lisansüstü programları oluşturdu. Aynı zamanda MEXT(Japon Milli Eğitim Bakanlığı), üniversiteler, özel kurumlar ve şirketler de dahil olmak üzere yabancı öğrencilere burs imkanları sağlamaya başladılar. Bu bursların kimisi yüksek akademik başarı gerektirirken kimisi şirketlerle anlaşma ve mezuniyet sonrası çalışma koşulları içerisinde uygulanıyor.

Türk öğrencilerinin  Japonya’da kurmuş olduğu bir dernek olduğunu biliyorum. Peki bu dernek ne iş yapıyor ? Bu konuda bilgin var mı?

-Evet, Japonya’da 1998 yılında “Japonya Türk Öğrenciler Derneği ” adıyla bir öğrenci derneği kurulmuş. Bildiğim kadarıyla ilerleyen yıllarda zamanla dernek aktifliğini kaybetmiş. Biz geçtiğimiz senelerde Türk öğrencilerle Tokyo’da belli buluşmalar gerçekleştirdik. Bu dernek de buluşmalarda gündeme geldi. Derneğin yeniden çalışmalar ortaya koymasını istiyoruz fakat şu an dernek için yapılan aktif bir çalışma var mı bilmiyorum.


Yaşam şartlarını göz önünde bulundurursak Japonya’nın Türkiye’den farkları nedir?

Yaşam koşulları ev boyutlarından tutun da kullanılan eşyalara kadar çok farklı. Evler küçücük ve çoğunlukla ahşap, bizdeki gibi geniş odalardan ziyade daha kısıtlı yaşam alanlarına sahipler. Japonya denilince ileri düzey teknoloji geliyor çoğumuzun aklına. Fakat bilinenin aksine toplum hayatında Japonlar daha gelenekçi yolları tercih ediyorlar. Mesela çoğu yerde kredi kartı veya temassız kart yerine nakit kullanmanız gerekiyor. Yada Türkiye’de internet üzerinden halledilebilen bir çok işlem (e-devlet, randevu sistemi vs) Japonya’da kağıt üzerinde, ve yahut birebir yapılması gerekiyor. Ulaşım ve toplu taşıma da bize kıyasla çok farklı; park probleminden dolayı arabalar küçük ve kutuya benzer şekilde tasarlanmış, ülkenin her köşesine tren ve metro ile ulaşım var. Günlük hayatta en cok metro ve bisiklet kullanılıyor. Velhasıl filmlerde gördüğümüz robotlar, elektronik işlemler, Tokyo’da hız yapan arabalar Japonya’da aslında o kadar da sık karşılaştığımız görseller değil.

Uzak doğu yemeklerini her insan sevmez, bu konuda sen ne düşünüyorsun? Özellikle Müslüman öğrencilerin helal gıda hassasiyetine uygun lokanta yada marketler orada mevcut mu ?

-Yemek konusunda problemler farklılık gösteriyor. Öncelikle damak farkı ve Uzak Doğu yemeklerine alışık olmamak birçoğu yabancının Japonya’ya geldiğinde karşılaştıkları problemlerden. Ben Türk yemekleriyle büyümüş biri olarak başta Japon yemeklerinde çok zorluk yaşadım. Kimisi ise Anadolu’da sushiyle büyümüş gibi yemeklere hiç yabancılık çekmiyor.

Tat farklarından ziyade benim ve tanıdığım bir çok Müslüman arkadaşımın Japonya’daki en büyük problemlerinden birisi helal gıda olmuştur. İlginç bir şekilde Japonlar en basit süpermarket ürünlerinin içinde dahi hayvansal yağ kullanıyorlar. Domuz ve domuz ürünleri yiyecek endüstrisinin her alanına yerleşmiş durumda. Abur cubur ürünlerinden tutun da sebzeli noodle’larda, keklerda, hatta ve hatta ekmekte dahi hayvansal yağ kullanılıyor. Bu durum Japonya’yı yalnız Müslüman ülkelerden değil diğer gayrimüslim ülkelerden de ayırıyor. Japonya izole olmuş bir topluma sahip; Avrupa ve Asya ülkelerine kıyasla çok kültürlülükten yoksunluğu doğal olarak bu sonuca sebep oluyor. İngiltere’de veya Amerika’da marketten gönül rahatlığıyla ekmek, yoğurt alabiliyorken, Japonya’da alamıyorsunuz.

Helal et ve yabancı markalı ürünler ise bu konuda daha ilerlemelere açık. Son yıllarda artan turizm ve göç Japonya’da helal sertifika kuruluşları ve helal restoranlarda artışa neden oldu. Her şehirde helal marketler olmasa da Müslüman nüfusunun artmakta olduğu şehirlerde helal marketler ve restoranlar mevcut.


Kültürel ve sosyal alanlarda öğrencilerin de gidebileceği alanlar var mı? Özellikle Müslüman  öğrencilerin gidebileceği camiler mesela?

-Bulunduğunuz konuma göre kültürel ve sosyal alanlar çeşitlilik gösteriyor. Müzeler, restoranlar, kafeler ve alışveriş caddeleri ögrencilerin sosyalleşmek için çoğunlukla tercih ettiği alanlardan. Bizler yani Müslüman öğrencilerin İslami ve kültürel faaliyetler için  gidebileceği yerler arasında ise camiler ve kültür merkezleri var. Tokyo Camii ve Türk Kültür Merkezi bizim için büyük bir nimet diyebilirim. Türk Diyanet İşleri tarafından hizmetlerin sunulduğu camimiz Japonya’nın en büyük camisi olmasının yanı sıra kültürel faaliyetlere, konferanslara, dil ve sanat kurslarına da ev sahipliği yapıyor. Büyük şehirlerde genelde yerel Müslümanlara ait camiler ve zaman zaman etkinlikler mevcut.


Japonların kitap severliği hakkında ne düşünüyorsun? Japon edebiyatının sana farklı gelen yönleri neler?

-Japonların kitap okuma oranı biz Türklere oranla hayli yüksek. Fakat metrolarda herkes kitap okuyor bilgisi efsaneden öteye geçmiyor sanırım. Metrolarda çoğunluk telefonla oynuyor ya da uyuyor 🙂 Kitap severliklerinin yanı sıra kitap marketinin önemli bir kısmının da manga endüstrisi tarafından oluşturulduğunu unutmamak gerek.


Japon edebiyatı karakteristik özellikleriyle her döneminde kendini diğer edebi tarzlardan ayırıyor. Klasik edebiyatı 8.yüzyıldan bugüne dünyaca tanınan eserler getirmiş “The Tale of Genji” gibi. Modern edebiyatıyla da son dönemlerde tekrar öne çıktı diyebiliriz. Bana farklı gelen yönü ise doğa temasının Japon edebiyatındaki yeri. Doğa unsuru yaşanılan ve hissedilenleri anlatmak için şiirlerde romanlarda bir aracı olarak kullanılmış ve edebiyatın her alanına nüfuz etmiş adeta.


Japonların  Müslüman gençlere davranışları nasıl?

-Japonlar genel anlamda çok saygılı insanlar. Irkçılık, ayrımcılık çok aza indirgenmiş bir düzeyde. Bugüne kadar tanıştığım her yaştan çoğu Japon bana hem saygılı hem de sevecen yaklaştı. Toplumun belli bir kısmının Türk ve İslam kültürüne de ilgisi var, bu da ara sıra güzel sohbetlerin başlamasına vesile olabiliyor. Fakat nadiren de olsa kaba ve istenilmediğimi belli eden davranışlarla karşılaştığım olmuştur. Din algısı Japon toplumundan soyutlaştırılmış ve bir bilinmeze dönüşmüş. Özellikle Japonya’ya ait olmayan din ve kültürler;  İslam, Yahudilik, Hristiyanlık vs gibi, toplumun büyük bir kısmı için ya bir bilinmez ya da belli kalıplarda. O yüzden zaman zaman sizi istemediğini ya da toplumda kabul etmediğini gösterenler olabiliyor.

İlk gittiğinde en çok sıkıntı çektiğin konu neydi?

-Yemekti sanirim 🙂

Okul yurtları var mı? Evde mi yoksa okul yurdunda mı kalıyorsun?

-Evet okulun kampüsünde farklı bölgelerde bütçeye göre farklı imkanlarda öğrenci yurtları var. Ben de yurtta kalıyorum.

Ev kiraları öğrenciler için uygun mu? Öğrencilerin Japonya da çalışma izinleri mevcut mu? Bize bunlardan biraz bahseder misin?

-Yurt ve ev kiraları her bütçeye göre mevcut. Tabiki yaşadığınız şehrin ve ev konumunuzun kira üzerinde çok etkisi var. Tsukuba’da kaldığınız seviyede bir daireyi Tokyo’da iki katı fiyatına bulmak dahi cok zor. Evet, öğrencilerin part time çalışma izinleri var. Konum ve yaşam şartlarına göre öğrencilerin burs ve part time ücretleri de değişiklik gösteriyor. Ayni şirketin saat başı küçük şehirdeki ve büyük bir şehirdeki çalışanlarına ödediği ücretler farklılık gösteriyor mesela. Her şekilde öğrencilerin geçimlerini bütçeleri dahilinde sağlamaları mümkün diye düşünüyorum.


Lisans programında günlük ortalama kaç saat ders oluyor?

-Günde ortalama 3 yada 4 oturum dersimiz oluyor. Bir oturum 1 saat 15 dakika. Yani 3.5 saat ile 5 saat arası değişiyor diyebilirim. Bu öğrencilerin ders sezonuna göre değişiklik gösterebiliyor, son sınıf bir öğrenciyle ikinci sınıf öğrencinin yoğunluk farkı muhakkak oluyor.

Son olarak Japonya’ya gitmek isteyen öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersin?

-Japonya çok güzel ve güvenli bir ülke. Eline imkan geçen öğrencilerin Japonya’yı kaçırmamasını tavsiye ederim. Fakat bu röportajda da bahsettiğim gibi gelmeden önce hesaba katılması gereken bir çok unsur var. Karar vermeden önce Japonya’da belli süre yaşamış benzer deneyimdeki kişilerle irtibat kurup merak ettiklerini bire bir sormalarını öneririm. Benimle irtibat kurmak isteyenlere de e-mailim her zaman açık 🙂






Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerikte Kopyalama Yasaktır. ©️ Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
  • No products in the cart.
Sohbeti aç
Canlı Destek