O gemi elbet gelecek İsmail abi, beraber el sallayalım mı?
Sadece Leyla ve Mecnun dizisindeki İsmail abi karakteri değil şairler de gemileri beklemeyi, seyretmeyi, gemilere farklı anlamlar yüklemeyi sevmişler. Gemiye dair hem dünya edebiyatında hem de bizim edebiyatımızda sayısız şiir mevcut. Şeyh Galib’in manzumelerinden tutun da günümüze değin pek çok şairimiz “gemi” motifine şiirinde sıkça yer vermiş.
”Gemi ”mecazını duyduğumuzda hepimizin hatırına gelen ilk şiirle başlayalım. Yahya Kemal “Sessiz Gemi” isimli şiirinde ölüm gerçeğini bir gemi yolculuğu olarak betimler ve insan ruhunu sessiz bir gemiye benzetir:
SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
…..
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. (Yahya Kemal)
Rıhtımda uyuyan gemi, yaşarken ölümü anımsamayan varlıktır. Ahmet Hamdi Tanpınar “Rıhtımda Uyuyan Gemi” şiirinde ölümü güzel ve mutlu bir yolculuk olarak dile getirir:
RIHTIMDA UYUYAN GEMİ
Rıhtımda uyuyan gemi,
Hatırladın mı engini
Sert dalgaları, yosunu,
Suların uğultusunu…
N’olur bir sabah saati
Çağırsa bizi sonsuzluk,
Birden demir alsa gemi,
Başlasa güzel yolculuk.
Rıhtımda uyuyan gemi,
Hatırladın mı engini
Gidip de gelmeyenleri,
Beyhude bekleyenleri… (Ahmet Hamdi Tanpınar)
Cahit Külebi “Bir Gemi Bir Adam” şiirinde geçici dünya hayatının bilinciyle yapılan yolculuğun sonunu bekleyen insanı yazar:
BİR GEMİ BİR ADAM
Seferde bir gemi, bir adam
Oturmuş bitmesini bekler.
Yolculuk ömrüm gibi tamam
Deyince açsa çiçekler
Gülse çocuklar inanmam. (Cahit Külebi)
Hayatı hapishaneler ve hastaneler arasında geçen Nazım Hikmet on iki yıllık hapishane hayatından sonra ilk kez sıcak bir temmuz günü Kız Kulesi’nin karşısında elini denize sokar ve denizin müziğini dinler. Zira yıllar boyu bu denize hasret kalmıştır:
HASRET
Denize dönmek istiyorum!
Mavi aynasında suların:
Boy verip görünmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
Ve mademki bir gün ölüm mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi
Sularda sönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum! (Nazım Hikmet)
Denizi özleyen insanlara seslenen Orhan Veli’nin deniz hasreti rüyasına gemilerin girmesine neden olacak denli büyüktür:
DENİZİ ÖZLEYENLER İÇİN
Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
Bakar ağlarım. (Orhan Veli Kanık)
Oktay Rifat “Gemi” şiirinde yaşadığı yerden uzaklaşma isteğini gemi imgesiyle ifade eder. Uyuşuk sahil olarak ifade ettiği dünya hayatından uzaklaşmanın sonsuzluk düşüncesiyle mümkün olabileceğini yazar:
GEMİ
Ey gemi direkleri rüzgârdan gemi
Yolculuk çatınca gitmemek elde mi?
Var mıdır bu hasreti durduran halat
Artık ne canlı narası ne iskele
Ne de bağlı kalmak uyuşuk sahile
Çıkar sonsuzluk zevkini rahat rahat. (Oktay Rifat)
Cemal Süreya’nın “Keşke yalnız bunun için sevseydim seni” dizesiyle bilinen “Bir Çiçek” şiirinde de gemi imgesi yer alır. Üstelik geminin güvertesi uçtan uca ormandır:
BİR ÇİÇEK
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.
Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış. (Cemal Süreya)
Ezgi ALKAN TUZCU