Vefatının on beşinci yıldönümünde Rana Tunceroğlu Attilâ İlhan’ın bilinmeyen yönlerini yazdı…
Attila İlhan, 1925 yılında İzmir’in Menemen ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babası Bedri Bey de şairliği ile bilinmiş, aruzla şiirler yazmıştır. Sanatta çok yönlü bir usta olan Attilâ İlhan yalnız şiir yazmamış, tiyatro oyunları, senaryolar, köşe yazarlığı da yapmıştır. Sokaktaki Adam, Sırtlan Payı ve Yaraya Tuz Basmak, Fena Halde Leman gibi romanlara da imza atmış, edebiyatın her alanında eser vermiştir.
Ortaokuldan sonra gittiği İzmir Atatürk Lisesi’nde sevdiği yazdığı kıza yazdığı mektuba Nazım Hikmet’in şirini iliştirip verince, okuldan atılmış ve 3 yıl boyunca eğitimine ara vermek zorunda kalmıştır. Daha sonra babasının verdiği hukuk mücadelesi ile eğitimine dönerek, lise eğitimini Işık Lisesi’nde tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne başlamış ancak yarıda bırakmıştır.
…
sen ki üşümüş gökte o yalnız bulutsun
kıskanmadığın cömert bir maviliğin ortasında o
bildiğin yalnızlığın ellerinden tutmuşsun
desen ki unutulmuşsun
denizler kızılca kıyamet akıp geçiyor
zamana karşı geliyorsun
bir üç ve beş leylekler artık gitti
şimdi seni artık karanlıkta bir liman çekiyor
unutulduğun unutulmadığın bilinmediğin bir liman
‘’Bir Üç Beş’’ adlı şiirini o dönemlerde yazmış ve yazdığı dönemi şu şekilde ifade etmiştir: “Pek yayınlanmamış bir şiir ama ne zaman okusam etkilenirim. 50/55 yıllarının ağır baskısı altındayız, siyasal eylemi bırakmışım, mezun olmama ( hem de pekiyi dereceyle) pek bir şey kalmadığı halde, fakülteyi boş veriyorum. Şiirlerimi yayımlayacak dergi yok. İstanbul’da, şimdi hangisinde olduğunu unuttuğum, bir pansiyonda kalıyorum. Şiir, kötümser hava içinde yazılmıştır. Şimdi, ilk mısralarının yazıldığı anı görür gibiyim: Osmanbey’den Harbiye’ye yürüyorum. Hafif yağmur çiseliyor.”
Attilâ İlhan, daha sonra Paris’e gitmiş, 6 yıl Paris’te yaşadıktan sonra ülkesine dönmüştür. Paris’te olduğu sürece yine pek çok şiir yazmış ve ülkesine döndükten sonra da çeşitli gazete ve dergide çalışmalarını sürdürmüştür.
Şairliğinin yanı sıra İlhan sinemaya da merak sarmış, 15’e yakın senaryoyu Ali Kaptanoğlu mahlasıyla kaleme almıştır. Bununla beraber ilk şiiri olan “Balıkçı Türküsü”nde “Nevin Yıldız” mahlasını kullanmış, “Beteroğlu” mahlasıyla da Yücel dergisinde şiirlerini yayımlamıştır. Bir dizi olan ‘’Kaptan’’ şiirleri de kısmen Paris’te kısmen İstanbul’da yazılmış, adını ise çevresinin İlhan’a ‘’Kaptan’’ ismini yakıştırması nedeniyle almıştır.
Attila İlhan 1985 yılında kalp ameliyatı olmuş, yaşamı boyunca da iki kere kalp krizi geçirmiştir. Sonuncusu vuku bulduğunda artık vakit tamam olmuştur.
“Şairim ben giderim ölüme geze geze
Şiirler ölmüyor ki, şairler öl(dürül)se…”
Dizelerine hak verircesine takvimler 10 Ekim 2005 yılını gösterdiğinde 80 yaşındaki Attilâ İlhan, ardında bıraktığı unutulmaz şiirler, senaryolar ile bize veda etmiştir.
Attila İlhan’ın hapishane günleri hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak ve Zehra Yıldırım’ın yazısını okumak isterseniz linke tıklayabilirsiniz.